Bir Bardak Su
Bir bardak su istiyorum senden, yarısı dolu olsun, yarısı boş. Bir
bardak su sadece; ne soğuk ne sıcak. Ne üşütmeli insanı, ne
bunaltmalı. Bir bardak su…
Uzaklarda bir gemi düşün, yıllarca okyanuslar dolaşmış. Onlarca
ülkenin kıyısında volta atmış bir gemi. Kültürler görmüş, sevgiler
görmüş, bir yerlere âşıkları, bir yerlere sevgileri götürmüş. O gemiyi
de koy bardağın içine.
Bir de rüzgâr olmalı, kafasına estiği gibi esmeyen. Yağmur yüklü
bulutları taşıdıkça, birilerine ayrı kaldığı sevdiğini hatırlatan bir
rüzgâr olmasın ama. Tatlı tatlı estikçe, hayaller kurduran bir rüzgâr
olsun. Ha bir de çocukların düş dolu uçurtmalarını uçurtsun.
Pamuk şekilli bulutlar isterim sonra, herkese başka şeyleri, bana bir
tek seni düşündürecek bir bulut. Beyaz bir perde gibi olabilir…
Küçük çocukların, pastel boyalarla çizdikleri gibi mesela…
Bir bardak su, dalgalı olsun. Dalgalandıkça yüreğimi sallasın.
Dalgalandıkça sesi kulağımda yankılansın. Bir daha, bir daha, bir daha
ve yankı ile gerçek bir birine karışsın.
Şairlere ilham veren sessizlikler taşısın yüreğinde. Ama fırtınaları
haber vermesin. Huzur dolu, martı çığlıklı, rüzgar gürültüsünü de
beraberinde getiren bir sessizlik hükmetsin havaya. Mısraları veya
satırları sessizlikler sulasın ve ıslak mısraları kuru dudaklar,
umutsuz insanlar okumasın.
Bir bardak su, kıymetini bilmekten başka bedel istemeyen, menfaat
beklenilmeyen bir bardak su… Karşılıksız kendisini bana sunabilecek
bir bardak su. ?Her şeyin bedeli vardır? derler insanlar,
değil mi? Oysa benim verebileceğim sevgi dolu bir yüreğim var sadece.
Olmaz mı?
Bir bardak su insana ümit veren; bir bardak su, insana kendini güvende
hissettiren… Bakan dolu yanını görüp, boş tarafına takılmasın. Bir
bardak su ama içinde okyanuslar dolaşsın. Bir bardak su ama içine
gökyüzü sığmasın. Güneşe sırtını dayamış, ay ile akşam yemeğine çıkmış
bir bardak su.
Bir bardak su istiyorum senden, içinde hasret olmasın ne olur. Ümit
olsun, umut olsun, sevgi olsun, şefkat kesinlikle olsun ama hasret
olmasın. Yoruldum. Kulağım hasrete dair bir tek kelime duymak
istemiyor artık. Senden bir bardak su istiyorum. Bir bardak su?
Çok mu?