Hayaller ve Sevgiler

Hayalleri var insanların. Kimisi ne istediğini bilen, kimisi bilmeyen.
Kimisi sevdiği için kurar hayalleri; kimisi hayal kurar, yıkmak için
hayalleri.

Sevgileri var insanların. Kimisi ne sevdiğini bilen, kimisi bilmeyen.
Kimisi sever birilerini, sevgi nedir bildiği için; kimisi birilerine
sevdiğini söyler, yıkmak için sevgileri.

Hayaller ve sevgiler… Bazen biri birinden ayrılmayan ikili,
bazen biri birinin panzehiri. Sevgililer hayal kurmayı sever aslında
masumca. Çoğu zaman olmadık hayaller yıkar sevgileri acımasızca.
Bazıları bilir hayaller gerçek değildir. Bazıları farkında değildir;
hayal nedir, gerçek nedir?

Büyük adam olma hayali ile kalkıp, İstanbul’a uğrayan aşk
çocukları var. Memleketinden onun için gözlerinden aşk damlacıkları
yuvarlayan bir yüreği unutup başka bir ufka, başka bir kalbe yelken
açan aşk(cık) çocukları var. Sevmeyi oyun zanneden ve her seferinde
kaybeden aşk garibesi insanlar. Hiç sevmeyi öğrenemeyecek garip
kalplere çobanlık yapan insanlar…

“Kırılan kalpler, yıkılan umutlar… Ne önemi var sanki? Bir
oyunun bitişi, başka bir oyunun başlangıcı değil mi yani?”
Felsefesi bu ve buna yakın insanlar tanıdım. Bazısı ne yaptığının
farkında değil; bazısının, yıkılan sevgiler umurunda değil.

“Bir dünya istiyorum…..içinde şunlar şunlar
olsun…” diye cümleler kurmayacağım bu satırlarda. Nasıl
olsa yalan limitini dolduracak bir aşk çocuğu her asırda olacak. Nasıl
olsa İstanbul’a adam olmaya giden birinin ardından, her şehirde
bir ayrılık türküsü yakan bulunacak.

Birileri ağlayacak, birileri aldatacak. Birileri bu satırlarda okuduğu
bu mektubu, yazı algılayacak. Ve bu mektubun sahipleri bir anlığına
olsun donup kalacak. Birileri “İstanbul’da aşk
başkadır” şarkıları mırıldanacak. Kimi öfkesini yutacak, kimi
pişmanlık duyacak. Ve bu cümlelerin sonuna, sonu olmadığı için bir
nokta hiçbir zaman konmayacak

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir